Kısaca Lara Croft
İsim: Lara Croft
Millet: İngiliz
Doğum Tarihi: 14 Şubat 1967
Doğum Yeri: Wimbledon
Medeni Hali: Bekar
Kan Grubu: AB-
Boy: 5' 9"
Kilo: 11b lbs
Saç Rengi: Kahverengi
Göz Rengi: Kahverengi
Favori Filmleri: Deliverance (1972), Aguirre Wrath of God (1977)
Favori Müzik Grupları: U2 ve Nine Inch Nails
GEÇMİŞ OYUNLAR:
Tomb Raider (1996):
Lara Croft efsanesinin başlangıcı işte bu oyuna dayanıyor. Tomb Raider sadece bir aksiyon olmakla kalmayıp, bize değişik mekanları gezdirip, zorlu bulmacalar çözme fısatını da veriyordu. Tamamen 3 boyutlu grafiklerden oluşan bu ilk oyunda, Mısır’dan tutun da Yunan tapınaklarına, hatta Atlantis’e bile gitme şansına sahip oluyorduk. Lara Croft’un akrobatik hareketlerinden faydalanabilmek de bizim için ayrı bir zevk oluşturuyordu. Daha sonra bu yapımın bir de Lost Artifact versiyonu yayınlandı.
Tomb Raider 2 (1997):
İlk oyunun ve Lara Croft’un oldukça sevilmesinden sonra ikincisi hazırlandı. Yine farklı mekanlarda gezmeye devam edip, kayıp artifact’lere ve en sonunda da Dagger of Xian’a ulaşmaya çalışıyorduk. Birbirinden farklı araçları da kullanabildiğimiz Tomb Raider 2’de, Venedik de dahil olmak üzere değişik yerlere gitmeye, mağaralı araştırmaya devame ediyorduk. Tomb Raider 2’de gezebileceğimiz 18 farklı mekan bulunmaktaydı. Bunun da daha sonra Gold versiyonu yayınlandı.
Tomb Raider 3 (1998):
Serinin geçmiş oyunlarına göre daha zor bir macera bizleri bekliyordu. Yine gezdiğimiz mekanlarda oldukça farklıydı ve bir anda kendimizi Londra’da bile bulabiliyorduk. Çözmemiz gereken bulmacaların zorlukları arttırılmıştı ancak yine de Lara Croft için her bir zorluğa katlanılabilecek bir yapımdı. Yapımcılar Tomb Raider 3’te Lara’nın tipini de biraz farklı bir hale getirmişlerdi.
Tomb Raider: The Last Revelation (1999):
Her sene olduğu gibi, 1999 senesinde de bir Tomb Raider oyunu ile daha karşı karşıyaydık. Mantık olarak olmasa da, The Last Revelation’da fiziksel değişimler göze çarpıyordu. Öncelikle, başlangıç bölümlerinde Lara’nın küçüklük halini de kontrol edebiliyor ve amcasının başına gelenlere şahit oluyorduk. Daha sonra da, amcamız bizden intikam almak için geri dönüyordu. Serinini bu 4. oyununda grafik motoru da geliştirilmiş ve göze oldukça hoş gelen bir hal almıştı. Bölümlerin çoğu Mısır’ın enteresan ve bir o kadar da tehlikeli mekanlarında geçiyordu. Daha çok bir adventure yapısı kazandırılmıştı ve uygun eşyaları uygun yerlere kullanmak için çabalıyorduk. Tuhaftır ki, bu oyunun sonunda Lara göçük altında kalıyor ve teorik olarak ölmüş kabul ediliyordu. Bir sonraki yapım geldiğinde ise, onun hakikaten de ölmüş olduğunu anlıyorduk.
Tomb Raider: Chronicles (2000):
Bir önceki bölümde Lara Croft’un ölümüne şahit olmuştuk. Chronicles’ın başında da, onun mezarının ziyaret edildiğini gördüğümüzde bunun gerçek olduğunu anlıyoruz. Tabii tahmin edilebileceği üzere, burada da Lara’nın eski maceraları hatırlanıyor ve bu hatırlanan maceraları da bizler oynuyoruz. Burada da yine Lara’nın ufaklık halini oynama imkanına sahip oluyoruz. Grafikler ve Lara Croft’taki değişim burada da devam etmiş oynanış olarak herhangi bir değişiklik yapılmamıştı. Hatta artık bazı insanlar serinin iyiden iyiye suyunun çıkmış olduğunu düşünmeye başlamışlardı. Yine de gezmeli görmeli oynanışından bir şey kaybetmemiş olduğu için alıp oynanmaya devam edildi. Ayrıca, sonlara doğru ortaya çıkan daha bir aksiyonvari oynanış, seriyi az da olsa renklendirmişti ve bizi bir bakıma gizlilik bazlı oynanışa da itiyordu.
Tomb Raider: The Angel of Darkness (2003):
Araya 3 senelik bir ara girince, hakikaten de Lara’dan ümidi kestik ve öldüğünden iyice emin olduk ki bu sefer de karşımıza Angel of Darkness çıktı. Macera aslında tam gaz devam ediyordu ve bu sefer de kendimizi Paris, Prag gibi Avrupa’nın önde gelen şehirlerinde buluyorduk. Çalıntı tablolar ve öldürülen ustamızla ilgili sır perdelerini aralamaya çalışıyorduk. Üstelik bu sefer bir de partnerimiz vardı; Kurtis Trent. Oyunun bazı yerlerinde onu da yönetebilme şansına sahip oluyorduk. Yalnız oyuncuların büyük bölümü, kontrollerden son derece yakınmışlardı. Tabii ki oynanış gene aynıydı ancak bu sefer Lara bazı akrobatik hareketlerinde kendisini geliştirebiliyordu. Sonunda şunu anladık ki, Lara Croft mezara girse bile, bir şekilde maceraları devam edecekti.
Tomb Raider: Legend İncelemesi
Onun için söylenebilecek olan sözler uzar da gider. Oyun dünyası, özellikle aksiyon oyunlarında devrim yarattı ve üçüncü şahıs görünümlü aksiyon yapıtlarını bizlere iyiden iyiye kazandırdı. 3 boyutlu grafikler ilk defa bu kadar net ve göze hoş görülebilir biçimde çıktı karşımıza zamanında. İlk macerasından günümüze kadar tam tamına 10 yıl geçti. O zamanlar daha genç bir bayanken, Lara Croft artık giderek de yaşlanıyor. Ancak, hiçbir şey (ölüm bile), onu macera peşinden koşmaktan alıkoyamıyor. Çünkü o bu iş için yaratılmış ve tüm evren üzerinde bulunmadık artifact bırakmamak için yaşıyor. O, yılların büyük ve yıkılmaz çınarı Lara Croft, işte 3 senelik bir ayrılıktan sonra tekrar karşımızda. Kendisine uygun bir oyun ismi de almış zaten; Legend, yani efsane.
Tomb Raider efsanesi nasıl başladı?
10 yılda çok şey olabilir ve gerçekten oldu da. Tomb Raider serisi gün geçtikçe güçlendi, çekilen iki filmiyle de Angelina Jolie nin hayat veridiği Lara Croft’a büyük bir aşk doğdu. Ama bunların hepsi nasıl başlamıştı? Yanıtların hepsi burada başlıyor; 1988 yılında Jeremy Heath - Smith tarafından Core Design adında küçük bir yapımcı şirketini kurmasıyla…
Şirket her zaman en iyiye odaklanırdı. Yavaş yavaş genişleyen bir personel ve başlıklar altında geçen uzun seneler ile birlikte. Core Design’ın ilk oyunu 1989 yılında görüldü. 2 boyutlu macera türünde, erkek bir karakterin eşliğinde “Rick Dangerous” adlı bir oyundu. Rick bir arkeologtu, Mayan Tapınağı’ndaki mezarları keşfeder, ödüle ulaşmak için kötülerle savaşırdı. Sizede tanıdık gelmedi mi?
"Rick Dangerous, Core Design'ın ilk oyunu"
Birkaç yıl sonra teknolojilerin gelişmesiyle daha iyi oyunlar yapılabilinecekti. Sonunda Jeremy bir toplantı düzenlemişti. Yeni bir oyun konsolu adına "The Sony Playstation". Ekip bu 'mucize makina' da kullanabilecekleri yapımları oturup düşünmeye başladı. Toby Gard da orda çalışan bir elemandı ve de bir önerisi vardı. Yeni konsolda Tomb Raider oyununu görmek istediğini söyledi. Toby Gard’ın yaptığı birkaç çizimde projenin nasıl olacağı hakkındaki düşündükleri yer alıyordu.Oyunu açıklamaya başladığında diğer çalışanlar onu biraz çatlak gibi gördüler, ama Tomb Raider macerası burda başlamıştı.
"Toby bir anda dikildi ve benim bir fikrim var piramitlerde geçen bir oyun yapalım dedi. Bende her zaman piramitlerde geçen bir oyun yapmak istemiştim. Sonunda bu fikre hayran kalmıştım. Piramitlerde ve yer altındaki tünellerde geçen bir oyun. Aslında tam bir saçmalık gibiydi. Ne bir karakter vardı ne de bir konsept. Kalktık ve hadi şu piramitli oyunu yapalım dedik" diye anlatıyor Jeremy Heath-Smith.
1993 gelir ve Tomb Raider'da
Tomb Raider 1993 te yapılmaya başlanmıştı. Senaryo kısa, sinematik, her küçük elementi macera dolu, aksiyon ve bulmaca içeriyordu. Herkes birleşip güçlü bir hikaye oluşturdu. Toby diğer seriler gibi olmasını istemiyordu. Örneğin Doom gibi. Yani bu demekti “1st Person” yerine, “3rd Person” özelliğini kullanmak istemişti ve öyle de yaptılar. Ancak seri bir engele rastlamıştı. Jeremy fikri sevmişti, ama bu özelliği uygulamak isteyen hiçbir editör yoktu. Sonuçta bunu yapmak çok zordu ve daha önce kimse böyle birşey yapmamıştı. Kimse 3 boyutlu bir şekilde bunu yapmamamıştı. Fikir bütün programcıları korkutmuştu. Daha sonra proje bir engele daha takılmıştı.Bu oyuna kim liderlik edecekti?
Çalışmalar haftalarca birbirini izledi, ama her fikir biraz Indiana Jones’a benziyordu. "Erkek karakteri birkaç hafta için düşününmüştü.Henüz ismini belirleyememişti, ama son gürdüğümde kararını vermişti. Toby kadın karaketer üzerine çalışmaya başlamıştı.” diye anlatıyor Jeremy. "Kadın karakter olması şart değil aslında. Bir kaç tane dizaynım daha var. Biri kadın diğeri erkek olarak. İnsanları Virtual Fighter oynarken görüyordum. Genellikle herkes kadın dövüşçüyü seçiyordu ve bana öyle geliyorduki kadın karaketerler açısından bir eksiklik vardı." Toby Gard.
Toby ve Core Design büyük bir risk alarak Tomb Raider serisinin başına kadın karakteri yerleştirdi. Herkes bunun bir intihar olduğunu düşünmüştü. “Elbetteki kadın karakterler video oyunlarında yer alıyordu. Ama başkahraman olarak değil" diyordu Jeremy. Core Design tehlikeli bir seçeneği seçerek erkek karakter için silme tuşuna bastı ve kadın karakter üzerine odaklandılar.
"Toby Gard"
Bu Lady’nin adı ne olacaktı?
Bu kadın kahramana isim seçmek büyük bir sorumluluktu. İsim halkın hoşuna gitmeliydi. Birkaç isim düşünülmüştü. Bunlardan biri de Laura Cruz'du. Amerikan fanları Laura’yı telaffuz edemeyince Lara Cruz olarak isim değiştirildi. " İsmi tam olarak anlayamadılar.Bunun nedenide "Aur"un telaffuz edilemeyişiydi.Tam bir başağrısı" diyor Jeremy. "Cruz soyadını gerçekten beğenmedim, çünkü onun İngilizliğine uymuyordu" diyordu Gard. Smith ve Gard oturup düşündüler. Bir telefon defterinden en iyi soyadı buldular Lara için. Croft kahramanın soyadı olmuştu. Biraz Cruz’a benziyordu, ancak İngiliz bir soyad olmuştu.
"Mümkün olduğunca mükemmel bir İngiliz örneği olarak yaratılmaya çalışılmıştı. Genel olarak herşey tutmuştu, ancak Amerikalı bir kahramanınız olana dek Amerika’da oyunu satmazdınız. Bunun üzerine düşündüm. Sanki herşey tüm kurallarla ters düşüyordu, güçlü kadın bir karakter. İngiliz, Amerikalı değil. Amerikalılar tabikii İngiliz düşmanı değildi, ama bizde sıradışı ve taze birşey yapmış olduk.”
Kahramanın görünüşü
Lara Croft un dizayn edilmesi çok zaman alıyordu. Birkaç ay süren dizaynlar sonunda bile daha karar verilememişti. "Karakterin cesur ve düşünceli gözükmesini istiyorum. Ben emin olmadığım bir karakter ile uzun yaşayamayan bir tipim. Bende onu birkaç kez değiştirdim. Sonuncuyu hazırlayana kadar onu 3 kez farklı dizaynladım. Bir ara asker kıyafetliydi ve Nazi gibi görünüyordu. Sonra düşük bel pantolonlu kısa saçlı biri oldu. Daha sonrada ateşli pantolonu olan bir Lara'ydı"
Lara'nın ilk görünümü manga tarzına benziyordu. "Lara'nın ilk tasarımlarına bakıcak olursanız, büyük bir kafası olduğunu görüceksiniz. Vücuduyla orantısız gerçekten kocaman bir kafası vardı. Bunu Toby yapmıştı. Onun her şeyine önem veriyor, her özelliğini vurgulamak istiyordu. Sonra bizde bu tonu biraz düşürdük. Toby bütün bu manga görünümü atmak istiyordu, ama maalesef Playstation ve bizim teknolojimizin zamanlaması uyuşmamıştı."
Toby, Lara’yı o şimdiki marka olmuş kıyafetlerini çizdiğinde onun star olacağını biliyordu.”Onun giydiği o ünlü kıyafeti çizmeye başladığımda, işte bu dedim ve daha çok ayrıntı vererek kostümü oluşturdum. Çok fazla çekiciliği yoktu kıyafetin, ama sonuçta Lara çok güzel oluşturulmuştı ve kıyafet ile birbirlerine uyum içinde olmalıydı. Bence her karakterin görsel bir çekiciliği olmalı. Sonuçta insanlar ona bakıp ilginç bulmalı”
Geçtiğimiz zaman içinde Toby onu manga görünüşünden arındırmaya başlamıştı. Lara’nın vücudu daha orantılı ve daha ayrıntılı bir hal alıyordu. Teknoloji ve paranın kısıtlı olduğu zamanlarda Lara’nın o gösterişli örgüleri yoktu, onun yerine arkadan toplanmış kısa saçları vardı. Ama bu ikinci oyun olan ”Tomb Raider 2:The Dagger Of Xian” da düzeltilmişti.
Muhteşem paketleme
Tomb Raider yapılmıştı, üzerinden 3 yılı aşkın bir süre geçmişti. Gard ve Core Design ekibi cesur adımlar atıp, bir çok risk almıştı. Bestelenen müzikler, dizayn edilen bölümler, karakterler ve daha birçoğu. Şimdi sıra son görevdeydi; Satış ve yükseliş.
Şirket Tomb Raider serisi için çok kaliteli resimler tasarlamıştıı. Bunlardan birini oyunun kapağı için kullanacaklardı. Oyunun kapağını düzenlemekte önemli bir işti. Kapak hem estetik olmalıydı, hemde oyunun nasıl bir şey olduğunu anlatmalıydı.
1996 yılında Tomb Raider piyasa sürülmeden önce, pazarlama şirketi oyunun başlığına 3 kelime daha eklemek istediğini söyledi: Starring Lara Croft “Ne olduğunu anlayamamıştım ve biri gelip bana oyuna Tomb Raider: Starring Lara Croft adını vermemiz gerektiğini söyledi. Kim neden bu şekilde bir oyuna hitab etmek isterdi ki? Onlar yapımın bu isimle daha çok ses getireceğini ve bir film havası vereceğini söyledi. Bizi bunu yapmaya zorladılar ki, bu da şimdiye kadar olan en iyi şeydi. Bence Starring Lara Croft isminin eklenmesiyle oyun dünyasında yeni bir özellik yaratılmıştı. Bunu Eidos yaptı diyemezsiniz, ama oldu işte.” diyordu Jeremy.
“Oyunun piyasaya sürülmesinden 2 gün sonra hit olacağını tahmin ediyorduk,çünkü herşey çılgıncaydı, dünya çılgındı.”
Anasayfa 
Latest images 
Arama 
Kayıt Ol 
Giriş yap 
Ptsi Haz. 16, 2008 3:37 pm
